Evinde sözde “yasa dışı cemiyete ait yıkıcı ve propaganda nitelikli yayın” bulundurmak iddiasıyla tutuklanan Bengül Gargınsu yarın yeniden yargıç karşısına çıkıyor. Demokratik kitle örgütleri ise yarın mahkeme önünde Gargınsu’ya destek için eylem yapıyor.
Ülkemizin sömürgeci işgal altındaki kuzeyinde her geçen gün sömürgeci TC devletinin baskıcı uygulamalarına benzer yaptırımlar hayata geçiriliyor. Bilindiği gibi bundan yaklaşık üç ay önce yayınladığımız haberde ülkemizin kuzeyindeki devrimci örgütlere, kişilere ve sömürge bölgesinde çalışan Türkiye’den, Kürdistan’dan vd. ülkelerden gelmiş işçilerin, emekçilerin demokratik, barışcıl hertür faaliyetlerine karşı yeni baskı, ceza vb yasalarını hazırladığına dikkat çekmiştik.
İlgili haberde sömürgeci TC devletinin yerli işbirlikçileri eliyle “Fasıl 154 Ceza Yasası’nın “Anayasa ve Mevcut Düzene Karşı Suçlar” başlığı altında, üyelik, savunma, teşvik, aidat verme, aidat toplama veya yardımcı olma ve yayın bulundurma diye yasa dışı cemiyetlerle alakalı başlıkların hepsinin suç olarak düzenlendiği”ne dikkat çekmiştik.
Son aylarda TC’nin alt yönetimi durumundaki kuzey Kıbrıs’ta bu düzenlemelere dayanarak çoık sayıda yaptırım hayata geçirildi. Bir çok kişinin evleri basılarak sözde yasa dışı yayın arama adı altında taciz edilerek göz altına alınırken, güney Kıbrıs’ta ikamet eden iki Suriyeli Kürt de güneyde TC’ninafrin işgaline karşı gerçekleştirilen eylemlere katılmaları gerekçe göstererek tutuklandılar.
Bu faşist yaptırımlara son olarak CTP Parti Meclisi üyesi de olan, Bengül Gargınsu da eklendi. Gargınsu’nun evine baskın yapan TC kontrolündeki yerli polis güçleri evde patlayıcı madde araması yaptılar ancak buna benzer bir şey bulamayınca sözde yasa dışı olan bir kitapları gerekçe göstererek Gargınsu’yu göz altına aldılar. Bugüne kadar TC alt yönetimi makamlarınca hiç bir yerde yayınlanmayan, ama sözde var olan “yasaklı kitap listesi”ne göre “yasa dışı cemiyete ait yıkıcı ve propaganda nitelikli yayın” olduğu ilan edilen yayınların ise ne oldukları mechul. Dahası bazı hukukçuların da dikkat çektiği gibi böyle bir liste olmaması herhangi bir kitabın yada yayının da bu listeye dahil edilebilmesine olanak sağlıyor.
TC’ye bağlı polis güçleri Gargınsu’ya kitapları tasarruf etmesinin yanı sıra “Yasa dışı cemiyete üye olma” suçlaması da getirdiler.
Bu uygulamalara sömürgeci TC devletinin temsilcilerinin de vurguladığı gibi; “Türkiye’de ne varsa burada da olacak!” sözlerini akıllara getiriyor. Bununla birlikte yoğun bir faşist baskı ortamına büründürülen TC’de son yıllarda yaşanan sayısız insan hakları ihlallerinin adı adım burada da uygulanmaya başlaması devrimci, demokrat çevrelerde ciddi kaygılara neden oluyor.
Ancak ülkemiz devrimci, demokrat kesimlerinin göremedikleri şey Türkiye halkları üzerinde kurdukları sömürü düzenini sürdürebilmek için her türlü faşist uygulamaya başvurmaktan geri durmayan TC egemenlerinin, benzer yaptırımları sömürgeci işgal altında tuttukları ülkemizin kuzeyinde de hayata geçirmeleri kaçınılmaz oluşudur. Çünkü kendi halklarına dahi düşman olan bu kesimlerin ülekmizin kuzeyindeki halk kitlelerine demokrasi değil, ancak faşizm sunabilirler. Buna karşı yapılması gereken ise gerek ülke halklarımızın, gerekse de Türkiye halklarının faşizme karşı birleşik bir mücadele örmesi ve bu faşist yapılanmayı dağıtarak demokratik bir halk iktidarını kurmaktır. Bizler bu yöndeki uyarılarımızı ve çağrılarımızı yıllardır yapıyoruz ve bir kez daha yineliyoruz; şimdi faşizme karşı birlik olma zamanıdır, yeni bir saldırıyı beklemeden bir araya gelme ve anti-faşist halk mücadelesini örmektir!
devrimtemizler.net / Devrimci Komünist Birlik
0 yorum:
Yorum Gönder